İçeriğe geç
Bilgi Bankası Diş Ağrıları ve Sebepleri

Diş Ağrıları ve Sebepleri

İltihaplı sinir:

Sinirlerin içinde bulunduğu pulpa odasındaki iltihabın ve kan akışının artması ile beraber basıncın artması, ağrının şiddetinin artmasına neden olacaktır. Biz buna hiperemik diş diyoruz. Sinirlerin hoşlanmadığı durumlarla karşı karşıya gelmesi sonucu ( dolgu düşmesi, çürük, kırık ) iltihaplanma oluşur.

Diş ağrılarında en iyi senaryo, derinden olan ve soğuk, sıcak ya da şeker uyarılmasıyla başlayan ve gelip giden tip ağrıdır. Aspirin ya da ibuprofen ağrının geçmesinde faydalı olacaktır. Şekere karşı bir ağrı varsa ılık suyla ağız çalkalanabilir. İltihaplanma minimumdur ve pulpada ciddi bir hasar oluşmamıştır. Sebep genelde küçük bir çürük ya da kırılan bir dolgudur. Çürüğün temizlenmesi ya da dolgunun değiştirilmesi ile problem çözülür.

Diş iltihabının artmasıyla ağrı şiddetlenir ve daha uzun sürer. Ağrıya karşı bir dişteki şikayet daha ön plana çıkar. İltihabın artması diş içindeki kanlanmayı ve basıncı artırır. Diş artık ölmeye başlar, soğuğa, dokunmaya karşı hassasiyeti artar. Bu safhada sedatiflerin kullanılması bazen sonuç vermekle birlikte dişin tekrar iyileşmesi nadiren görülür.

Bu safhadan sonra hasta, hiperemik pulpa canlılığını yitirir ve soğuktan rahatsız olmaz. Belli bir ara boyunca dişte herhangi bir ağrı görülmez. Hasta probleminin ortadan kalktığını düşünür ama aslında yanılıyordur. Kısa bir süre sonra ölen pulpa parçalanmaya başlar. Açığa çıkan gazlar ortamın basıncını artırır. Sıcak içeceklerin içilmesi sonucu gazın hacminin genişlemesiyle basınç ve ağrı artacaktır. Bu dişin artık kanal tedavisine ya da çekime ihtiyacı oluşur. Tedavi edilmezse iltihaplanma ve apse gelişimi başlar.

Çatlak Diş Sendromu:

Dişin görünen kısmı üzerinde ( kron ) oluşan çatlaklar, çok siddetli, uzun süren ağrı oluşturmaz. Sert bir şey ısırıldığında ani bir ağrı ile kendini gösterirler. Çatlak alandaki esneme ağrıya neden olur. Çatlak bölgesinden tam kırılma oluştuğunda ağrıda ortadan kalkabilir. Dolgu ya da kaplama tedavisi gerekir. Kırık hattı sinirlere kadar ulaştıysa kanal tedavisi de yapılmalıdır. Kırık köke kadar ulaştıysa kırık hattının etrafında iltihaplanma oluşur. Bu nedenden dolayı periodontal apse ile sık sık karıştırılır. Genelde bu tür kırıklar kanal tedavisi nedeniyle zayıflamış arka azı dişlerinin köklerinde görülür. Bu nedenden dolayı dişi bir arada tutması için ( kanal tedavisi sonrası ) kaplama tedavisi önerilir. Kırıklar, diş hekimlerinin tanısı ve tedavisi güç olan baş belalarıdır. Bazı durumlarda tanısı o kadar güçtür ki hekim dişi çektikten sonra incelediğinde kırık hattını görüp, ağrıların kaynağını kesin olarak saptamış olur.

Dişten Bir Parçanın Kopması:

Özellikle büyük dolguların olduğu azı dişlerinde bir parça dişin kırılarak düşmesine sıkça rastlanır. Abartma özelliği olan dil, buraya dokunduğunda çok büyük bir boşluk hissedebilir. Genelde büyük bir ağrı olmamakla birlikte, keskin kalan bir kenarın dili ya da yanak içini zedelemesi söz konusu olabilir. Keskin kalan kısmın törpülenmesi, kalıcı olarak da dişin kaplanması gerekmektedir. Genelde bu tür kırılmaların tatillerde ortaya çıkması kötü bir tesadüf olarak karşımıza çıkar.

Geçici yapıştırılmış kaplamaların düşmesi:

Bu durumda kalmış bazı hastaların protezlerini Japon yapıştırıcı ile yapıştırma çabalarına birkaç defa rastlamış bir hekim olarak bunu kesinlikle kullanmamanızı öneririm. Özellikle tatilde ya da iş gezisindeyken böyle bir problemle karşılaşmanın dayanılmaz sıkıntısını atlatmanın en iyi yolu bir hekim bularak geçici yapıştırmanın sağlanmasıdır. Bazen hastaların geçici yapıştırıcı temin ederek, çok uzun süren tedavilerinde bu işi kendilerinin de yaptığına tanıklık etmişimdir. Fakat geçici protezin yerine doğru yerleştirilememesi de ilave bir takım problemler oluşturacaktır.

Diş Sıkma Ve Gıcırdatma:

Birçok insan uykusunda diş gıcırdatır. Gıcırdatma sonrasında dişlerin çiğneme yüzeylerinde aşınma ve çene eklem kaslarında harabiyet görülür. Bazı durumlarda aşınma o kadar ciddidir ki dişin yarısı eriyerek kaybolur. Diş sıkma ise biraz daha farklıdır. Çenenin büyük bir güçle bir araya getirilmesi ve sıkılması sonucu santimetrekareye 400 kg’dan fazla yük gelebilir. Bu yük sonucu dişlerde kırılma ve dişleri kemiğe bağlayan liflerde kopmalar meydana gelir. Dişler sallanmaya başlayabilir. Gıcırdatma ve diş sıkmanın insan nöro-muskuler sistemi ile fiziksel bir bağlantısı vardır. Gerilim ve stres bu tür alışkanlıkları tetikleyen faktörlerin başında gelmektedir. Hekiminizin yapacağı bir gece plağını kullanmaya ihtiyacınızın olduğu bir gerçektir.

Temporamandibular eklem rahatsızlığı:

Sadece bir paragrafta anlatılabilecek kadar kısa bir konu değildir. Bu eklem, çeneyi kafatasına tutan eklemdir ve kulağın hemen önünde yer almaktadır. Eklem rahatsızlığını oluşturan nedenler diş sıkması ya da gıcırdatma olabileceği gibi kötü yapılmış protez ve dolguların etkisi de unutulmamalıdır. Eklem rahatsızlığının belirtileri, çenenizi yeterince açamamak, açarken oluşan ses veya ağrı, çene çıkması ( bazı insanlarda esnerken ya da diş tedavisi sırasında bile olabilir. ) sayılabilir. Eklem problemlerinin ilk tedavisi gece plağı ile çeneler arası ilişkinin ideal konumuna getirilmesi, kötü dolgu ya da protezlerin düzeltilmesi, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçların alınmasıdır. Çok ileri vakalarda cerrahi müdahale düşünülebilir.

Diş Ağrıları İçin İlaç Kullanımı:

Diş ağrısı için en iyi ilaçlar Non –steroidal anti inflamatuar ( NSAID ) dediğimiz, Advil, Motrin, İbuprofen gibi ilaçlardır. Genelde 200 mg lık tabletler halinde satılırlar ve günde 4-6 kere kullanmanız tavsiye edilirler. Bazı durumlarda bir seferde 4 tablet( 800 mg ) almak gerekebilir. Doktor reçetesi ve tavsiyesi ile kullanmanız gerekmektedir. Aspirin ya da NSAID alamayan hastalar Acetaminophen türü ağrı kesiciler kullanabilirler. Bazen narkotik ilaçlarda ağrı kesici olarak kullanılabilir. Hatta bu ilaçlar NSAID ile kombine edilebilir. Codeine yeşil reçete ile satılan bir ilaçdır. Yine başka bir tanesi Oxycodone ise daha kuvvetli ağrılarda kullanılır. Önemli bir hatırlatma da aspirinin ağızda çiğnenmesinin diş minesinde erime yapacağının ve dişeti üzerine konmasının diş etinde yanık oluşturacağının bilinmesidir.